İstiklal Savaşı’nda vuruşan 2000 Kırgız atlısını biliyor musunuz?
Gelelim İstiklal Savaşı’nın unutulmuş kahramanlarından olan Kırgız Savaşçılarına. Anadolu’daki örgütlenmenin tamamlanıp işgal güçleri ile Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde savaşın devam ettiği dönemde bir grup Kırgız genç bir araya gelerek İstiklal Savaşı’na katılmaya karar vermişlerdi.

Başlangıçta sadece birkaç kişiden oluşan gençlerin sayısı kısa süre içerisinde yüzlere çıkmıştı. Bir yandan silahlanan gençler, bir yandan da kapı kapı dolaşarak yardım topluyorlardı. Kapısını çaldıkları herkes elinden geldiğince yardımda bulunuyor hatta bazı ev sahipleri de gönüllüler arasına katılıyordu.
Para ve altının dışında giyecek, yiyecek, silah, tıbbı malzeme gibi pek çok şey de toparlanmış ve gönüllü sayısı 2 bine çıkmıştı. Fakat ortada büyük bir sorun vardı. Gönüllülerin ve yardımların Anadolu’ya ulaşması için 6 bin kilometre yol gitmeliydiler. Üstelik de at sırtında.
Öncelikle kağnı ve at arabaları ile toparlanan yardımlar, akabinde ise 2 bin silahlı Kırgız savaşçısı yeni Türk Devleti’nin özgürlüğünü kazanmasına destek vermek için yola çıktılar. Hem yol şartları çok çetindi hem de işgal güçlerinin askerleri pek çok yere konuşlanmışlardı. Kırgız savaşçıları Türk birliklerine katılana kadar pek çok noktada düşman askerleri ile çarpışmak zorunda kaldılar. At üstünde binlerce kilometre yol kat etmelerine, yorgun olmalarına rağmen derhal Türk birliklerine katılarak en önde savaşmaya başlamışlardı. Öyle büyük kahramanlıklar gösteriyorlardı ki ordu içerisinde metaneti düşmüş diğer Türk askerleri de ayağa kaldırıyorlardı.

Savaş sonunda binlerce kilometre öteden gelerek Türk halkının özgürlük mücadelesine katılan 2000 Kırgız savaşçısından geriye sadece çok az kişi kalmıştı. Türkiye Cumhuriyeti için seve seve canlarını vermişler ve bunu hiçbir karşılık beklemeden yapmışlardı. Savaş esnasındaki kahramanlıkları her ne kadar unutulsa da Kırgızlar her zaman Anadolu Türklerini “uzaktaki kardeş” olarak görmeye devam etmişlerdi.
Kurtuluş Savaşında 2000 Kırgız 2000 Kırgız yiğidi atlarla yola düşmüş Anadolu’ya. 6000 km. at sırtında.
Biter mi o yol ya Rab. Yardım etmek için
Mustafa Kemal’in kahraman ordusuna.
Ne bekler o yollarda bilinmez, Türklüğün onurudur belkide Gazilerin göz yaşları silinmez akar ardısıra
Bir yol gider atayurttan Balkana, Adriyatikten Çin Seddine.. İşte o yolun sevdalısıydı atlılar bu biline..
At sırtında doğmuştu, at sırtında ölmek yakışır Üzengiye yapışmıştır kaderi vurulsada düşmez
2000 çelik yiğit taşırcasına binlerce yılı omuzunda .
Katılacaklardı Mustafa Kemal’in ordusuna
“Deh dediler bir tarihe yürü savaşa!
Kandaşlarım vuruşurmuş ayrı düşmek yakışmaz kardaşa
Atlarımız yıkılsa da yayan yürür gideriz
Bu ulu dava bizim; ne yaza denk ne kışa”
İstiklal Savaşı’nın kahraman Kırgızları 6000 kilometre atla da sar bizleri
“Siz ki nurdan her akıncı tarihsiniz en baştan Türkler korkmaz dediniz ne yoldan ne savaştan”
Kimse geri dönmedi. Savaştan sağ çıkanlar İznik bölgesine yerleşti.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder