Siz Yunanistan’ı yendiniz
“Siz Yunanistan’ı yendiniz, İngiltere’yi değil! Bunu unutmayın!” dedi Lord Curzon, Lozan görüşmelerinde.
İsmet Paşa,
-“Hayır, Yalnız Yunan’ı yenmedik, güneyde müttefikiniz Fransızları yendik, O’nun silahlandırdığı Ermenileri yendik. Müttefikiniz İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırdık. Sizin silahlandırdığınız Doğu Ermenilerini ve Pontus çetelerini yendik. Sizin İstanbul yönetimi ile birlikte azdırdığınız isyancıları yendik. Silah ve para ile desteklediğiniz Kuva-yı İnzibatiye’yi yendik. En son olarak da maşanız Yunan ordusunu yenip denize döktük. Mondros’u yendik, Sevr’i yendik, Üçlü Antlaşma’yı yendik. Bunların hepsinin arkasında siz vardınız; hepsinin ipleri, dümeni, düğmesi sizin elinizdeydi. Biz asıl sizi yendik!..”
Lord Curzon, Lozan görüşmeleri esnasında bir akşam ABD temsilcisi Mr. Child ile birlikte İsmet Paşa’yı ziyarete gelir. Lord Curzon konferansın iyi gitmediğinden yakınır.
Ayrılmadan önce, tane tane şöyle der:
“Bir neticeye varacağız ama biz memnun ayrılmayacağız. Hiçbir işte bizi memnun etmiyorsunuz. Hiçbir dediğimizi makul olduğuna, haklı olduğuna bakmaksızın kabul etmiyorsunuz. Hepsini reddediyorsunuz. En nihayet şu kanaate vardık ki, ne reddederseniz hepsini cebimize atıyoruz. Memleketiniz haraptır. İmar etmeyecek misiniz? Bunun için paraya ihtiyacınız olacaktır. Parayı nereden bulacaksınız? Para bugün dünyada bir bende var, bir de yanımdakinde. Unutmayın, ne reddederseniz hepsi cebimdedir. Nereden para bulacaksınız? Fransızlardan mı? Para kimsede yok. Ancak biz verebiliriz. Memnun olmazsak kimden para alacaksınız? Harap bir memleketi nasıl kurtaracaksınız? İhtiyaç sebebiyle yarın para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman bugün reddettiklerinizi cebimizden birer birer çıkartıp size göstereceğiz.”
İsmet Paşa bu dehşet verici sözleri hiçbir zaman unutmayacaktır. Parasız Türkiye, Lord Curzonların önünde diz çökmeden kalkınabilir mi, nasıl kalkınır?
Mustafa Kemal Paşa da bunun çaresini arıyordur. Paris temsilciliğinin yardımı ile siyaset, siyasi akımlar, ideolojiler, sistemler, ekonomi ile ilgili birçok kitap getirtmiştir. Kitapların bir bölümünü evde alıkoyar. Büyük bölümünü Fransızca bilen, bu konulara ilgi duyan arkadaşlarına dağıtır.
-“Çabuk okuyun. Notlar alın. Sonra bilgilerimizi değiş tokuş edelim.”
Yoksul, sermayesiz, uzmanı ve deneyimi az, talihsiz bir ülke, sömürülme tuzağına düşmeden, nasıl kalkınabilir? Bunun bir yolu var mıdır? Böyle bir yol yoksa ne yapacaklardır?
Yana yana bu soruların yanıtlarını aramaktadırlar.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder