Bir Fotoğraf, İki Kadın, Bir Ülke Gerçeği
İki kadın, iki farklı görev, ama aynı duruş: Dimdik, başı dik, gözleri ileriye bakan…
Biri Türkiye Cumhuriyeti’nin polisi; diğeri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özel kalem müdürü Kadriye Kasapoğlu.
Polis olan görevini yapıyor; kamu düzenini sağlamak için orada.
Kadriye Hanım ise cezaevine gidiyor ama ne başını eğmiş ne gülümsemesini kaybetmiş.
Görevindeyken nasılsa, şimdi de öyle: disiplinli, vakur ve umutlu. Kadriye Kasapoğlu’nu tanıyan herkes bilir; o bir kamu görevlisiydi.
Liyakatiyle, çalışkanlığıyla, güler yüzüyle görevini layıkıyla yaptı. Şimdi uğradığı muamele, ne suça ne günaha dayanıyor.
Bir mahkûmiyet değil bu; açık bir hukuksuzluk, bir siyasi cezalandırma.
Fotoğrafa baktıkça içim acıyor.
Çünkü o karede bir yanda devletin hizmetkârı olan bir kadın duruyor,
Diğer yanda ise aynı devletten gördüğü adaletsizlikle cezaevine uğurlanan başka bir kadın…
Bu sadece bir kişinin özgürlüğünden mahrum bırakılması değil.
Bu, hukuk adı altında vicdanın hapsedilmesidir.
Bugün Kadriye Kasapoğlu gidiyor… ama gülümseyerek, çünkü biliyor: Haklı olan eninde sonunda döner.
Ve bu halk, hukuksuzluğu unutmamayı da, unutturmamayı da bilir.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder