Günün öyküsü: Bir eğitmenin özü
Yaşlı bir adam bir bankta oturuyordu. Genç bir kişi ona doğru yaklaşıp sordu:
-“Beni hatırlıyor musunuz, öğretmenim?”
Yaşlı adam yanıt verdi:
-“Hayır!”
Genç adam, onun eski öğrencisi olduğunu söyledi.
Yaşlı öğretmen:
-“Ah! Ne oldun bakalım? Şimdi ne yapıyorsun hayatında?”
Genç adam yanıtladı:
-“Eh, ben de öğretmen oldum.”
-“Ah, bunu duymak ne güzel, yani benim gibi, dedi yaşlı adam.”
-“Evet, sizin gibi!”
Aslında öğretmen olmam sizin sayenizde. Bana ilham verdiniz, sizin gibi olmak istedim.
Yaşlı adam merakla sordu:
-“Ne zaman öğretmen olmaya karar verdiğini hatırlıyor musun?”
Genç adam şu hikâyeyi anlattı:
-“Bir gün, liseye gittiğimizde, arkadaşlarımdan biri sınıfa yepyeni bir saatle gelmişti. O saate bayılmıştım, onu çok istiyordum ve çalmaya karar verdim.”
Bir süre sonra arkadaşım saatinin kaybolduğunu fark etti ve hemen size şikayette bulundu.
Siz de bize şöyle dediniz:
-“Bugünkü dersimde bir saat çalındı. Onu alan, lütfen geri getirsin. Ama ben saati o kadar çok istiyordum ki geri vermedim… Bunun üzerine kapıyı kapattınız ve hepimizin ayağa kalkmasını istediniz. Hepimizi arayacağınızı söylediniz, ta ki saat bulunana kadar. Ama, hepimizin gözlerini kapatmamızı şart koştunuz. Gözlerimiz kapalıyken, cebimi aradınız ve saati bulup aldınız. Sonra diğer herkesin ceplerini aramaya devam ettiniz. İşiniz bitince şöyle dediniz:
-“Gözlerinizi açabilirsiniz. Saati buldum. Bana hiçbir şey demediniz. Olayı bir daha hiç gündeme getirmediniz. Kimin çaldığını da asla söylemediniz. O gün, benim onurumu kurtardınız. Hayatımın en utanç verici günüydü. Bana hiçbir şey söylemediniz, azarlamadınız, nasihat vermediniz. Ama beni aydınlattınız. Sayenizde bir eğitmenin ne olduğunu ve bir öğretmenin gerçek değerini anladım. Bu olayı hatırlıyor musunuz, öğretmenim?
Yaşlı öğretmen yanıtladı:
-“Çalınan saati hatırlıyorum. Herkesin cebini aradım. Ama seni hatırlamıyorum… Çünkü ben de gözlerimi kapatmıştım.”
İşte bu, bir eğitmenin özüdür.
Eğer birini düzeltmek için onu küçük düşürmeniz gerekiyorsa, ne öğretmeyi biliyorsunuzdur ne de eğitmeyi.”
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder