Pazar fıkraları: 25
Köyden bayağı uzaklaştık…
Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar.
Köye beş yüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun’u tebrik ettikten sonra:
-“Geyiği böyle köye doğru taşımanız halinde eti sertleşecek, kuyruğundan çekerek taşımanız gerekiyor” diyor..
Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel’e dönüp:
-“Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık…”
Şimdi ne yapacağım?
İskoçya’da iki avcı ava çıkarlar. Yürüme esnasında avcılardan biri yere düşer ve hareketsiz olarak yatar. Bunu gören arkadaşı hemen yanına gelir bakar ki arkadaşı nefes almıyor, gözlerindeki ferin de kaybolduğunu fark eder ve hemen acil sevisi arar.
-“Arkadaşım öldü, bu durumda ne yapmam gerekiyor?”
Diye sorar.
Telefonun ucundaki ses:
-“Sakin olun ben size yardım edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek”, der ve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.
Sonra:
-“Tamam, şimdi ne yapacağım?”
Üç kez
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş:
-“Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok!.. Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat Ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı. Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü… Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde… Pençesini uzatsa omzumdan yakalayacak. Allah’tan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor! Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beş yüz metre kadar açtım. Allah sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti. Yine nefesi ensemde… şansa bakın… Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?”
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış:
-“Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!… Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.”
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış:
-“Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?”
Delik avcıları
Bir gün 6 avcı avlanmak için ormana gitmişler. Küçük bir delik görmüşler. Liderleri demiş ki
-“Bu tavşan deliği”
Sonra beklemişler ve görmüşler ki içinden tavşan çıkmış. Tavşanı vurmuşlar kürkünü almışlar. Sonra ondan biraz daha büyük bir delik görmüşler.
Liderleri demiş ki,
“Bu tilki deliği” s
Sonra gerçekten de bir tilki çıkmış. Onu da öldürmüşler kürkünü almışlar.
Sonra ondan da büyük bir delik görmüşler.
Liderleri:
-“Bu ayı ini” demiş.
Sonra da gerçekten bir ayı çıkmış. Onu da vurmuşlar kürkünü almışlar. Sonra ondan da büyük bir delik görmüşler.
Avcılardan biri:
-“Peki bu ne deliği” demiş.
Lideri demiş ki:
-“Bu sefer hiç bir fikrim yok”.
Ertesi sabah gazete de bir kaza haberi verilmiş: 6 avcı trenin altında kalarak can verdi.
Ayı bu…
Bir avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı postunu göstererek der ki:
-“Bu ayıyı Bolu ormanlarında vurmuştum.”
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp sorar:
-“Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır. Bolu’da bulunmaz.”
Avcı gülümseyerek yanıt verir:
-“Kardeşim ayı bu. Buranın kutup olmadığını, Bolu ormanları olduğunu nereden bilsin?”
Senden hızlı koşmam yeter
Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları da birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar.
Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana.
Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana.
Aslan bizimkileri fark edince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış. Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış.
Amerikalı sormuş :
-“Ne o, aslandan hızlı mı koşacaksın?”
-“Yoo, senden hızlı koşsam yeter.”
Aha bu nasil oliyir
Siirtli Mıho avcı olmaya karar verir ama hiçbir hayvanda tanımaz. Hayvanat bahçesine gidip hayvanları tanımaya karar verir.
Gördüğü ilk hayvanı görevliye sorar;
-“Katır” der.
Mıho:
-“Nasıl olii”
Görevli:
-“Eşşek ile atın çiftleşmesinin ürünüdür” der.
Mıho şaşırır ama belli etmemeye çalışır, bir hayvan daha görür görevliye sorar:
-“Kurt köpeği” der
Mıho:
-“Nasıl olii”
Görevli:
-“Köpek ile dişi kurdun çiftleşmesinin ürünüdür” der.
Mıho gene şaşırır ama belli etmeme çabalar. Mıho bir hayvan daha görür ve merakla
-“Bu ne?”
Görevli:
-“Deve kuşu”
Mıho:
-“Hastır puşt herif. Bu nasıl oliyir?”
Hızlı yayılan haber
Aslan ile tilki beraber yürüyorlarmış, iki metrelik uçurumun kenarına gelmişler ve karşıya geçmeleri gerekiyormuş.
Tilki aslana;
-“Sen uzan ben üzerinden geçeyim daha sonra seni tutarım sen de geçersin” demiş.
Aslan kabul etmiş. Tilki aslanın üzerinden geçerken aslanın kıçına bakmış çok hoş duruyor.
Aslanı bir güzel düzmüş ve kaçmaya başlamış. Aslan zar zor kendini toparlamış uçurumdan karşıya geçmiş başlamış tilkiyi kovalamaya.
Tilki bölgede safariye çıkan bir avcı grubunun karavanının yanındaki şezlonga zor bela kendini atmış. Uzanmış kafasına bir kep geçirmiş ve gazeteyi alıp okuyor gibi yüzünü gizlemiş.
Aslan bakmış bir kişi gazete okuyor,
-“Buradan kaçan bir tilki gördün mü?” diye sorar..
Tilki;
-“Hani şu aslanı niken tilki mi? diye sormuş.
Aslan içini geçirerek,
-“Vay ***** kodumun basını ne çabuk haber yapmışlar” der.
Yüzme dersi
Adamın biri yasak bölgede balık avlıyormuş. Hemen bekçi yanına gelmiş ve:
-“O elindeki ne?”
-“Olta.”
-“Oltanın ucundaki ne?”
-“İğne.”
-“İğnenin ucundaki ne?”
-“Solucan.”
-“Sen balık mı tutuyorsun?
-“Hayır hayır efendim. Biz yasadışı iş yapmayız. Ben solucana özel yüzme dersi veriyorum…”
İmama ceza
Trafik polisinin biri hiç kimseye ceza yazmazmış. Her suçluyu nasihat edip serbest bırakırmış.
Bir gün komiseri onu hiç kimseye ceza yamadığı için işten atacağını söylemiş. Yalvaran polise dayanamayıp, eğer akşama kadar 10 tane ceza yazmazsan seni işten atarım demiş.
Polis akşama kadar 9 tane ceza yazmış. En sonunda bisikletli bir imam görmüş.
İmama:
-“Aha işte yakaladım, geceleyin bisiklete binemezsin. Sana ceza yazacağım” demiş.
İmam:
-“Benim sağımda ve solumda melekler var. Bana bir şey olmaz” demiş.
Polis:
-“İşte bu daha ağır bir suç. Bisiklete üç kişi biniyorsunuz, üçünüze de ceza kesmek zorundayım” demiş.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder